Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Son Yorumlar |
dene7
Forum: DENEME
Son Yorum: admin
09-06-2020, 03:32 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 223
|
dene6
Forum: DENEME
Son Yorum: admin
09-05-2020, 12:52 PM
» Yorumlar: 1
» Okunma: 273
|
dene5
Forum: DENEME
Son Yorum: admin
09-05-2020, 12:43 PM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 335
|
Tıbbi Laboratuvar
Forum: Linkler, Faydalı Siteler
Son Yorum: the
03-26-2019, 04:31 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 758
|
Canlı Sohbet
Forum: Linkler, Faydalı Siteler
Son Yorum: the
02-23-2019, 03:56 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1,165
|
dosya upload & download s...
Forum: Linkler, Faydalı Siteler
Son Yorum: the
02-23-2019, 03:54 AM
» Yorumlar: 1
» Okunma: 6,188
|
aaaa
Forum: DENEME
Son Yorum: admin
09-25-2018, 03:15 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 4,132
|
deneme
Forum: Evden Çalışmak Ve İş Yapmak isteyenler,
Son Yorum: admin
09-05-2018, 05:21 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 30,860
|
deneme
Forum: Evden Çalışmak Ve İş Yapmak isteyenler,
Son Yorum: admin
01-16-2017, 02:13 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 9,021
|
deneme3
Forum: Reklamlar
Son Yorum: admin
06-02-2016, 07:02 PM
» Yorumlar: 1
» Okunma: 2,899
|
|
|
ACI AMA GERÇEK!!! |
Yazar: nehir - 11-10-2006, 08:33 AM - Forum: Güzel Sözler, yazılar, Şiirler
- Yorumlar (1)
|
 |
Bugünlerde... Mallarimiz artti, keyfimiz azaldi. Daha büyük evlerde kaliyoruz ama daha küçük ailelerde yasiyoruz. Konforumuz artti ama zamanimiz daraldi. Diplomamiz bol ama sagduyumuz az. Uzmanliklar artti ama sorunlar çogaldi. Ilaçlar çogaldi, hastaliklar artti. Sorumsuzca para harciyoruz ama az gülüyoruz. Trafikte çok hizliyiz ama çabuk parliyoruz. Aksam geç yatiyor, sabah yorgun kalkiyoruz. Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz. Varligimizi arttirdik ama degerlerimizi yitirdik. Çok konusuyor ama az gönül veriyoruz ve bol yalan söylüyoruz. Para kazanmayi ögrendik ama yuva kurmayi beceremedik. Hayata yillar ekledik, yillara hayat katamadik. Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komsumuza geçmek için karsiya geçmiyoruz. Uzaya ulastik ama ruhun derinliklerine inemiyoruz. Havayi temizledik ama ruhlari kirlettik.Atomu parçaladik, önyargilarimizi yikamadik. Çok yaziyor ama az gelisiyoruz. Daha çok plan yapiyoruz ama daha az sonuç aliyoruz. Acele etmeyi ögrendik ama sabirli olmayi asla... Gelirimiz artti, karakterimiz zayifladi. Tanidiklar çogaldi, dostlar eksildi. Çabalar artti ama mutluluklar azaldi. Bilgisayar aglari kuruyoruz, bilgi otoyollari insa ediyoruz ama kendi aramizdaki iletisimde zorlaniyoruz. "Dünya Barisi" der, silahlaniriz! Daha mutlu olmak için "somurtarak" çalisiriz. Yani bugünlerde... Eve çift maasin girdigi ama çiftlerin bosandigi... Güzel evlerin yuva olamadigi... Kisa seyahatlarin, kagit mendil gibi iliskilerin... Yika çik gönüllerin, tek geceliklerin... Kilo dertlerinin ve her derde deva vitaminlerin... Vitrinlerin dolu ama gönüllerin bos oldugu... Günlerde yasiyoruz!
|
|
|
AşK VE ZAMAN |
Yazar: nehir - 11-10-2006, 08:31 AM - Forum: AŞk ve Sevgi üzerine
- Yorumlar (1)
|
 |
Bir zamanlar, bütün duygularin üzerinde yasadigi bir ada varmis: Mutluluk, üzüntü, Bilgi vetüm digerleri... Ask dahil. Bir gün, adanin batmakta oldugu duygulara haber verilmis. Bunun üzerine hepsi dayi terketmek için sandallarini hazirlamislar. Ask,a adada en sona kalan duygu olmus, çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemis. Ada neredeyse battigi zaman, Ask yardim istemeye karar vermis. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde adanin önünden geçmekteymis. Ask, "Zenginlik, beni de yanina alir misin ?" diye sormus. Zenginlik, "Hayir, alamam Teknemde çok fazla altin ve gümüs var, senin için yer yok" demis. Ask, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibirden yardim istemis. "Kibir, lütfen bana yardim et "Sana yardim edemem, Ask. Sirilsiklamsin ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermis Kibir üzüntü yakinlardaymis ve Ask yardim istemis: "üzüntü seninle geleyim." "Of, Ask, o kadar üzgünüm ki, yalniz kalmaya ihtiyacim var." Mutluluk da Askin yanindan geçmis; ama o kadar mutluymus ki Askin çagrisini duymamis. Ask, birden bir ses duymus. "Gel Ask! Seni yanima alacagim..." Bu Asktan daha yaslica birisiymis. Ask o kadar sansli ve mutlu hissetmis ki, onu yanina alanin kim oldugunu ögrenmeyi akil edememis. Yeni bir kara parçasina vardiklarinda, Aska yardim eden yoluna devam etmis. Ona ne kadar borçlu oldugunu farkeden Ask, Bilgiye sormus: "Bana yardim eden kimdi?" "O, Zamandi" diye cevap vermis Bilgi. "Zaman mi? Neden bana yardim etti ki?" diye sormus Ask. Bilgi gülümsemis:
Çünkü sadece Zaman Askin ne kadar büyük oldugunu anlayabilir..."
|
|
|
Çekingen Kişilik Bozukluğu |
Yazar: nehir - 11-10-2006, 08:18 AM - Forum: PSİKOLOJİ
- Yorum Yok
|
 |
NEDİR
Çekingen kişilik bozukluğu sosyal ortamlarda rahatsızlık hissetmek, başkalarının kendisini yargılaması ve çocukluktan itibaren süregelen çekingenlik olarak kendini gösterir. Ayrıca aşırı derecede utangaçlık olarak ortaya çıkar. Bu psikolojik rahatsızlığa sahip insanlar kendilerini küçük görür ve başkalarının fikirlerine aşırı derecede önem verir. Hastalığın özellikleri arasında kendini yetersiz görmek, eleştiriye yada kritize edilmeye karşı aşırı derecede hassas olmak ve sosyal ortamlarda bulunmaktan korkmak sayılabilir.
Çekingen kişiliğe sahip insanlar ancak yargılanmayacaklarına inandıkları takdirde başkaları ile iletişim kurabilirler. Sürekli olarak kendi hatalarına ve eksikliklerine yoğunlaşırlar. Bu kişiler sosyalleşmek ve başka insanlar ile iletişim kurmak isterler fakat acı çekmekten, reddedilmekten ve başarısız olmaktan korkarlar. Yargılanmak ve kaybetmek o kadar acı vericidir ki bir ilişkiye girerek risk almaktansa tamamiyle yalnız kalmayı tercih ederler.
Çekingen kişilik bozukluğunun sebepleri tam olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar kişinin yetiştirilme şekli ile alakalı olduğunu iddia etmektedir. Örneğin ailesi, kardeşleri yada arkadaşları tarafından sürekli eleştirilen ve reddedilmek kişinin kendisini değersiz olduğunu düşünmeye itmiş ve herkesin aynı şekilde davranacağını düşünmesini sağlamış olabilir.
Bu kişiler çoğunlukla kendi değerlerini farketmezler, aksine itici ve kişilik olarak yetersiz olduklarına inanırlar. Kendilerini istenmeyen kişiler olarak görürler, toplumdan soyutlanmış, yalnız ve mutsuzdurlar.
Çekingen kişiler dünyayı düşmanca, soğuk ve aşağılayıcı bir yer olarak görür. İnsanlar her an kritize etmeye, eleştirmeye, küçük görmeye ve umursamaz davranmaya hazır gibi algılanır. Dolayısıyla bu kişiler en ufak bir eleştiri karşısında bile büyük acı duyarlar. Korkuları öyle bir boyuta varır ki, en önemsiz olayda bile başkalarının kendisini küçük düşüreceğine ve ne yaparsa yapsın insanların hep kendisinde hata bulacağına inanır.
BELİRTİLERİ
Kritize edilmekten ve kınanmaktan dolayı büyük acı çekerler
Yakın hiç bir arkadaşları yoktur
İnsanlarla ilişki kurmaktan kaçınırlar
Başkaları ile iletişim gerektiren aktivitelerden ve görevlerden uzak dururlar
Yanlış yapma korkusundan dolayı sosyal ortamlarda utangaçlık
Olası zorlukların abartılması
Kendine güven eksikliği ve yetersizlik hissi
TEDAVİ
Zaman zaman bu hastalar psikoloğa yada psikiyatriste başvurarak terapiye kendi başlarına başvurabilirler, fakat bu durumlarda korkuları öylesine yüksek boyuttadır ki terapi sırasında en ufak bir zorluk ile karşılaştıklarında geri çekilmeye kalkabilirler. Pozitif yorumlara ve nazik yaklaşımlara cevap verebilirler ama en ufak eleştiri bu kişiler için dayanılmaz olur. Doktor ve hasta arasında pozitif bir ilişki kurulabilirse, kişi kendisine sorun yaratan bazı savunma mekanizmalarından vazgeçebilir. Dolayısıyla terapi oldukça faydalı olabilir. Bu kişiler genelde belli bir dereceye kadar insanlarla iletişim kurma yeteneğine sahiptir, terapi ile bu yetenekleri geliştirilebilir. Her hangi bir yardım alınmaz ise bu kişiler yaşamdan tamamiyle kendilerini soyutlayabilir ve tamamiyle izole olabilirler.
İlaç kullanımı bu hastalarda fazla önerilmez, aksine psikoterapinin daha faydalı olduğu görülmüştür. Bu hastalarda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta kişi ile terapist arasında güven ilişkisinin kurulmasıdır, böylece hastanın zamanından once terapiyi bırakması önlenmiş olur.
Bu yazı Hatunca.net sitesinden alınmıştır
|
|
|
Neden Barış Olmalı... |
Yazar: nehir - 11-10-2006, 08:08 AM - Forum: BARIŞ
- Yorum Yok
|
 |
Neden barış olmalı;
Çocuklar başkalarının günahlarını çekmesin, ailesiz kalmasın diye!
İnsanlar aslında bir hiç yüzünden aç, susuz, yersiz yurtsuz, eşsiz dostsuz, yürek dağlayan hasretler ve acılar içinde kalmasın diye!
Bir babanın her akşam ekmek götürecek bir yuvası, bir annenin her zaman kollayacağı bir yavrusu, bir çocuğunda her gün oynayabileceği bir oyuncağı olsun diye!
Yaşam hakkı kutsaldır, hep kutsal kalsın diye
HEP BARIş OLMALI...
|
|
|
php yi yerel ağda çalıştırmak.. |
Yazar: ehrkany - 11-07-2006, 04:47 PM - Forum: Yazılım GeliŞtirme, PHP, C++, python v.b.
- Yorumlar (5)
|
 |
abi ben easy php yi kurdum... okulda kendi bilgisarımda kurulu.. onu yerel ağda nasıl çalıştıracam... yani aynı webdeymiş gibi... öbür bilgisayrlarda çalıştırmak isityorum....
internete atmadan sadece okul içinde çalıştırmak istememin nedeni.. önemli bilgiler oldugu için herkesin ulaşmasını istemiyorum..sadece okul içi kullanmak istiyorum....
|
|
|
Mkroişlemci Mimarisi |
Yazar: seyma - 11-07-2006, 05:22 AM - Forum: PC Hardware - Donanım - Elektronik
- Yorum Yok
|
 |
Merhaba,
Mikroişlemci mimarisi, işlemcilerin iç yapısı ve çalışma mantığı, ROB,reservtion station,renaming konularında ve fetch-decode-execute cycle vb. temel konuları içeren, anlaşılması rahat, teknik kısmıları fazla sıkıcı olmayan kaynaklar önerirseniz sevinirim.
|
|
|
|